You are using an outdated browser. For a faster, safer browsing experience, upgrade for free today.

matematikle uğraşmış ve sevmiş olmanın hem iyi hem kötü diyebileceğim yönlerinden biri kuralcılık. kimileri için farklı tezahür etmiş olabilir ama yapı olarak da kuralları seven bir insansanız teknik bir işte çalışmak sizi biraz daha katı yapabiliyor. bir konuşma sırasında, anlatılan olayın geçtiği yeri, zamanı, kişileri bilmezsem rahatsız oluyorum, konuya odaklanamıyorum. kendi hayatıma dışarıdan bakmayı, değerlendirmeyi, hatalarımı görebilmeyi öğrendiğim yaşlara geldiğimde, mesleğimin bu yönünü kullanarak dünya üzerinde geçirdiğim ve geçireceğim zamanı bölümlere ayırdım. bu haritalandırmaya göre hayatım 20 yıllık 4 bölümden oluşuyor. - 0-20 arası, kim olduğumu öğrenmeden ve sorgulamadan geçirdiğim zaman dilimi. o anın kıymetini ancak anı olduğunda anladığım yaşanmışlıkların en yoğun olduğu kısım. - 20-40 arası, bilinç daha açık ama iş ve özel hayatın sorumluluklarının insanı kendine kör ettiği, çok şey bildiğimi zannedip deneyimlerimi işe yarar hale getiremeyip aynı hataları tekrarladığım, sıkıcı bir tabirle, hayatın beni sürüklediği yetişkinliğin giriş kısmı. - 40-60 arası, akıl, ruh ve beden sağlığını önemseyip bu yaşa güçlü bir bedenle ulaşabilmiş bireyler için en değerli zaman dilimi. benim şu an önümde uzanan yol. dünyadaki yerini biliyorsun, ne istediğini-istemediğini biliyorsun, "hayır" deme gücün var, vaktini ve enerjini hem kendin hem önemsediklerin için harcamaya hazırsın. 60 tan sonrasını çiçekli bir bahçede elinde çayıyla çocuklarla hoşbeş eden beyaz saçlı bir kadın olarak hayal ediyorum, bundan ötesi yok.